Türk doktorların ameliyatını dünya izledi

İstanbul Mehmet Akif Ersoy Hastanesi’nde uzaydaki astronotları ameliyat etmek için ABD’nin Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) tarafından geliştirilen robotik cerrahi yöntemiyle 2 hastaya operasyon yapıldı. 8 saat süren ameliyatı tüm dünya canlı yayında izledi. Antalya’daki Uluslararası Kardiyoloji ve Kardiyovasküler Cerrahide Yenilikler Kongresi’ne (KKVC) 50’ye yakın ülkeden katılan bin 500 doktor Türkiye’de ilk kez bir kamu hastanesinden iki hastaya robotik cerrahiyle yapılan açık kalp kapakçığı değişikliğini takip etti.  Haberin devamı için tıklayınız

Robotlu ameliyat ile ömür boyu ilaç içmekten kurtuldu

Yasemin Saka 38 yaşında, 2 çocuk annesi bir ev kadını. Saka, çocukken geçirdiği basit bir boğaz enfeksiyonu sonrasında kalp kapaklarının fonksiyonunu kaybettiğini öğrendi. Uzun süre ilaç tedavisi uygulanan Yasemin Saka’ya, halsizlik, nefes darlığı, ayaklarında ve kollarında şişme şikayeti ile başvurduğu hastanede acilen ameliyat olması gerektiği söylendi. Saka, ömür boyu kan sulandırıcı ilaç içmekten ise Mehmet Akif Ersoy Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yapılan robotik cerrahi operasyonu ile kurtuldu.

Haberin devamı

Robotik Cerrahi Yoğun Bakım Süresini Kısaltıyor

Kamu Hastaneleri Birliği İstanbul Çekmece Bölgesi Genel Sekreteri Prof. Dr. İhsan Bakır, kalp ameliyatlarının robotik cerrahi ile yapılmasının, hastanın yoğun bakım ünitesinde kalma süresini kısalttığını söyledi.

 

Kamu Hastaneleri Birliği İstanbul Çekmece Bölgesi Genel Sekreteri Prof. Dr. İhsan Bakır, kalp ameliyatlarının robotik cerrahi ile yapılmasının, hastanın yoğun bakım ünitesinde kalma süresini kısalttığını söyledi.

Özel bir kanalda yayınlanan sağlık programına katılan Prof. Dr. İhsan Bakır, kalp ameliyatlarında robotik cerrahide ameliyat safhasını ve sonrasındaki hastanın takibi sürecine ilişkin bilgi verdi. Ameliyatın ardından ertesi gün servise alınan hastanın 3-4 gün içinde taburcu edildiğini anlatan Bakır, 10 gün sonra da kendi arabasını kullanarak hastaneye kontrole gelinebildiğini kaydetti. Haberin devamı için tıklayınız

İftar ve sahurda üst üste içilen sigaraya dikkat

sigara

Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. İhsan Bakır,Ramazan‘ın sigarayı bırakmak için birfırsatolduğuna vurgu yaparak, Ramazan ayında günün büyük bir bölümünde sigaradan uzak kalan tiryakilerin, iftar ve sahurda üst üste sigara içmesinin kalp krizini tetiklediği söyledi.

Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. İhsan Bakır, bir açıklama yaparak Ramazan ayında yaşanan kalp krizi vakalarında iftar ve sahurda içilen sigaranın büyük payı olduğuna dikkat çekti. Bakır yaptığı açıklamada Ramazan’ın sigarayı bırakmak için bir fırsat olduğuna dikkat çekerek, Ramazan ayında günün büyük bir bölümünde sigaradan uzak kalan tiryakilerin, iftar ve sahurda üst üste sigara içmesinin kalp krizini tetiklediği belirtti.

Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. İhsan Bakır, sahurda ve iftarda üst üste sigara içilmesinin yüksek konsantrasyonda nikotin ve toksik maddelerin kana karışmasına yol açtığını belirten Prof. Dr. Bakır, “15 saati aşan açlık ile iftarda fazla yemek tüketmek mide ve kalbe ciddi yük getirdiği için oruç tutanlara tavsiyemiz yemeğe hafif bir çorba ile başlamalarıdır. Az yağlı hafif yemeklerden oluşan bir iftar menüsü yavaş bir şekilde yenirse metabolizma zorlanmamış olur. Yemeğe ara vererek sahura kadar ara ara ve az az yemeleri tavsiye edilir. Doktor kontrolünde olmak kaydıyla kalp hastaları da oruç tutabilir. Türkiye’de sigara içen kişi sayısı 15 milyondan fazla. Bu 15 milyon kalp ve kanser hastası ihtimali demek. Yapılan araştırmalara göre sigaranın kalp krizi ve kanserin en büyük tetikleyicileri arasında yer aldığı ispatlamıştır. Nobel ödüllü Prof. Dr. Aziz Sancar’ın da dediği gibi Kanserin ve kalp krizinin en büyük etkeni sigara dumanındaki toksik maddenin DNA’nın yapısını bozmasıdır. Ramazan ayında 15 saati aşan açlık süresi sigara bırakmak isteyenler için harika bir fırsat. Sadece bir iftarda sigara içmeden sabreden kişi bağımlılıktaki psikolojik eşiği de aşmış demektir. Daha sonraki günler daha kolay geçecektir” diye konuştu.

“‘ORUÇ TUT SIHHAT BUL’ HADİSİ BİLİMSEL BİR GERÇEK”
Ramazan ayında camilerin mahyalarını süsleyen ‘Oruç tut sıhhat bul’ sözünün bilimsel bir gerçekliği ifade ettiğine değinen Prof. Dr. İhsan Bakır, “Sağlıklı bireylerin oruç tutması tıbben vücuda faydası var. Oruç kan yağlarını dengelerken iyi huylu kolesterol düzeyinde artış sağlıyor. Metabolizmanın rahatlaması bakımından da oruç çok faydalı. Fakat sağlık sorunu olduğu halde oruç tutmak faydadan çok zarar getirebilir” dedi.

 

“RAMAZANDA ÖĞLE UYKUSU KALP KRİZİNİ ÖNLER”
Ramazan ayında imkanı olanların öğle uykusuna yatmasını tavsiye eden Prof. Dr. İhsan Bakır, “Oruçlu iken öğle uykusu uyuyanların kalp krizi geçirme riski dolaylı olarak düşmektedir. Sıcak ve uzun günlerde vücudun sıvı ve tuz kaybı nedeniyle sağlıklı kişilerde bile tansiyon ve kalp ritminde düzensizlik, baygınlık ve kan şekerinde düşme gibi sorunlar ortaya çıkabiliyor. Bunun için bu uzun günlerde gündüz bir saat uyumak faydalıdır. Ramazan boyunca bu uyku, vücudun su ve elektrolit kaybını önlemek bakımından büyük önem taşıyarak orucu kolaylaştırıyor” diye konuştu.

Kalp Kapağı Tamiri Cerrahi Açıdan Zor

kalp kapağı ameliyatı

Prof. Dr. İhsan Bakır, kalp kapağı tamirinin cerrahi açıdan zor bir işlem olduğunu belirterek, “Tecrübeli ellerde yapılması gerekiyor. Bizim için aslında zor ama hasta için ameliyat sonrası çok konforlu” dedi.

Prof. Dr. İhsan Bakır, kalp kapağı tamiriyle ilgili açıklama yaptı. Bakır, “Cerrah açısından tamir zor bir işlem. Tecrübeli ellerde yapılması gerekiyor. Bizim için aslında zor ama hasta için ameliyat sonrası çok konforlu. Hastalarımız kan sulandırıcı ilacı kullanmak zorunda kalmıyorlar. İlacın ciddi yan etkileri var. Onlara da maruz kalmıyorlar. Bu hastada uyguladığımız özellikli bir işlem. Çünkü kalbin zarını kullanarak tamir işlemini gerçekleştirdik. Şu anda kalp zarı, kapağın etrafında duruyor ve kapağın normal bir şekilde fonksiyon görmesini sağlıyor. Eski yetersizlik sıfırlanmış durumda. Akciğerlere giden kan akımı da normal düzeye geldi. Robotla bu ameliyatı kamu hastanesinde ilk kez yapmış olduk. Normalde açık yöntemle kalp zarını kullanarak tamir işlemini gerçekleştiriyorduk. Ama robotla ilk kez böyle bir tamir işlemini gerçekleştirdik” diye konuştu.
Prof. Dr. İhsan Bakır, hastanın ameliyatının birkaç küçük kesiden yapıldığını belirterek, “Şu anda sol tarafta yaklaşık 4 santimetrelik memesinin altında bir kesisi var. Bir de küçük küçük 1’er santimetrelik 4 ayrı kesisi var. Kasık bölgesinde de 3-4 santimetrelik bir kesisi var. Hastamız mayo giydiği zaman üst kısmı açık bir kıfayet giydiği zaman iman tahtasının olduğu bölgede hiçbir kesi gözükmeyecek. Açık ameliyat yapılsaydı hastamızın normal hayata dönüşü yaklaşık 2 ay sürecekti. Kemiğin kaynaması uzun süreceği için hastamızı normal hayatından alıkoyacaktı. Hastamız ev işlerine hızlı bir şekilde dönebilecek hatta evine arabasını kullanarak gidebilir” şeklinde konuştu.

Robotla ameliyat ettikleri her kalp kapağını tamir etmeye çalıştıklarını kaydeden Bakır, “Tamir hasta için konforlu bir yöntem. Her zaman da bir cerrah tarafından tercih edilmesi gereken bir yöntem. Bir söz var ‘Tamir yapılamıyorsa tamirde sorun yoktur, yapamayan cerrah vardır’ Onun için cerrahınızı değişin diyorlar. Yani tamire o kadar önem veriliyor dünyada. Kapağınızı değiştirin deniliyorsa kafalarında bir soru işareti olsun mitral kapak açısından konuşuyorum. Lütfen başka bir cerraha daha sorsunlar. Hastalarımız tamirle uğraşan hekimlere danışsınlar” ifadelerini kullandı.

Öğrencilerin Kalbi Kontrol Altında

Prof.Dr. İhsan Bakır, ‘Okulda kalp taramasına katılmayan çocuklarımız arasında hayatını kaybedecek çocuklar olabilir. Aileler, çocuklarını ikna edip taramalara yönlendirmeli’ dedi.

İstanbul Bakırköy Bölgesi Genel Sekreterliği’nde düzenlenen basın toplantısıyla Online Kalp Taraması Projesi’nin 1 yıllık değerlendirmesi yapıldı. Bakırköy Bölgesi Genel Sekreterliği tarafından 6-18 yaş (ilk, orta, lise) grubunda, kalp hastalıklarında koruyucu ve önleyici önlemlerin alınması amacıyla 15 Ocak 2013 tarihinde Online Kalp Taraması Projesi başlatıldı. Proje kapsamında kalp grafileri çekilecek çocukların eğitimlerini sürdürdükleri okulda revir ortamı oluşturulup özel donanımlı EKG cihazları ve bilgisayarlarının entegrasyonu sağlanarak, çocukların eğitimleri sekteye uğratılmadan çekim yapılıyor.

Bakırköy Bölgesi Kamu Hastaneler Birliğinin’ başlattığı proje ile Bakırköy bölgesinde, İstanbul’da 13 ilçenin ikisindeEsenyurt ve Küçükçekmece’de taramaların bitirildiğini ifade eden İstanbul Bakırköy Bölgesi Genel Sekreteri Prof.Dr. İhsan Bakır, şöyle konuştu: “Bu hedef doğrultusunda geçen Kasım ayında İstanbul dışında ilk pilot il olarak Edirne’de, Online Kalp Taraması Projemizi başlattık. Proje kapsamında bugüne kadar 113 bin öğrencinin EKG’si çekildi. Şuana kadar çekilen EKG’lerden 54 bini tarandı. Çocuklarımızdan 9 binin de patoloji saptandı. 3 bin 500’ünün tüm testleri yeniden yapıldı. 360 çocuğumuzda tedbir alınmazsa sorun çıkaracak problemler tespit edildi. Bu çocuklarımıza ilaç tedavisi, EKO kontrolü veya ameliyat uygulandı.”

LİSE ÖĞRENCİSİ ÖLDÜ
Online Kalp Taramasına yüz öğrenciden 35’inin katılmadığını belirten Prof.Dr. Bakır, şunları söyledi: ”Bu taramaya katılmayan öğrencilerin içerisinde hayatını kaybedebilecek öğrencilerimiz olabilir. Geçenlerde bir lise öğrencimiz bu taramaya katılmadığı için hayatını kaybetti. Böyle hadiselerle karşılaşmamak için ailelere seslenelim. Bu çocuklara acı ve zarar vermeyen tarama yöntemi çocuklarımızın kalbinde bulunan yapısal ve iletimsel sorunları analiz etmeye yarayan tarama yöntemidir. Ailelerimiz çocuklarını ikna etsinler ve taramalara katılsın öğrencilerimiz.”

Prof.Dr. Bakır, Bakırköy Kamu Hastaneler Birliği’ne bağlı 13 ilçe ve Edirne’de yaklaşık 1 milyona yakın öğrencinin tahminen 6 yüz binine ulaşabileceğini ve 17 bin çocuğun kontrol altına alınarak çoğunun ameliyat edilebileceğini de belirtti.

Kalp Hastalarına Kurbanda Kırmızı Et Uyarısı

Kalp hastalarının beslenme düzenini bozmadan ve aşırıya kaçmadan Kurban Bayramı’nda et yiyebileceğini söyleyen Kalp Cerrahı Prof. Dr. İhsan Bakır, aşırı miktarda yağlı et tüketiminden kaçınılması uyarısı yaptı.

Koroner kalp hastalığı olan veya genetik yatkınlığı olan kişilerin kırmızı eti kontrollü tüketmeleri gerektiğini belirten Prof. Dr. İhsan Bakır hastaların yeterince bilinçli davranmadığını ve önemli sağlık sorunlarına davetiye çıkarıldığını söyledi. Bakır, şunları söyledi: “Yağlı ette doymuş yağlar fazla miktarda bulunmaktadır. Alınan yüksek miktarda et ilaveten tuzlu olarak tüketilmişse kalp damar hastalığı, diyabet ve hipertansiyonu olanlarda sorun oluşturmaktadır. Bu dönemlerde yağlı ve tuzlu et tüketimine bağlı kalp rahatsızlıklarından acil servislere birçok başvuru olmaktadır. Koroner kalp hastalığı olan diyabetik ya da hipertansif hastaların Kurban Bayramı’nda miktar olarak az ve özellikle yağsız etleri tercih etmeleri onların sağlığı açısından daha faydalı olacaktır.”

Kamu Hastaneleri Birliği Çekmece Bölgesi Genel Sekreterliği kurban bayramı öncesi kalp hastalarının et tüketimi ile ilgili açıklama yaptı. Kurban Bayramı’nda kırmızı et tüketiminin oldukça fazla olduğunu ve bayram sonrasının acil servislere kalp damar hastalarının sık müracaat ettikleri günler olduğunu vurgulayan Çekmece Bölgesi Genel Sekreteri Prof. Dr. İhsan Bakır, özellikle, yüksek tansiyon, kalp damar hastaları, tuzlu ve yağlı kavurma ürünlerinden uzak durulması tavsiyesinde bulundu. Fazla miktarda kırmızı et ve iç yağı tüketimi koroner kalp hastalarının durumunu ağırlaştırdığına ve semptomları alevlendirdiğine dikkat çeken Bakır, “Tuz ve iç yağın aşırı tüketilmesi artan tansiyon atakları, nefes darlığı, göğüs ağrısı gibi şikayetlerle, ağır ve sıkıntılı hastalık tabloları ile hastanelere başvuruları artıracaktır. Kurban bayramlarında, sakatat denilen, kurbanın, karaciğeri, dalağı, böbreği ve mumbarları yoğun kolesterol içeriği nedeniyle kalp hastalarına yedirilmemelidir. Ancak kalp ve damar hastalarının az tuzlu ve az yağlı veya eti haşlama olarak ve az miktarda tüketmelerinde bir sakınca yoktur. Kavurma yenecekse de az yağlı ve az tuzlu olmasına dikkat edilmelidir. Ateşe direk maruz kalmış, yanmış, katranlaşmış ette kanser riski vardır. Bu bakımdan eti pişirirken dikkat etmeliyiz. Et tüketirken, yeşillik, taze salata gibi antioksiden besinlerin , etin olası zararlarını önleyebileceği unutulmamalıdır” diye konuştu.

Kalp hastaları ölçülü olmak kaydıyla kurban bayramında pişirilen etten rahatlıkla tüketebileceğini söyleyen Prof. Dr. İhsan Bakır, “Balon stend yaptığımız hastalar taburcu olduktan sonra çok yağlı ve çok yoğun olmamak kaydıyla et tüketebilir. Kalp yetmezliği olan hastalarımız yine tuzlu olmamak kaydıyla kurban etinden tüketebilirler. Bypasslı hastalarımız da hastaneden çıktıktan sonra yine kurban etini rahatlıkla tüketebilirler. Tabii haşlama gibi daha tuzsuz tüketilmesi daha zararsız olabilir. Tansiyon hastaları da tuzsuz olmak kaydıyla kurban etinden rahatlıkla yiyebilir. Diyabet, kalp ve tansiyon hastalarının aşırı tatlı tüketimine dikkat etmesi gerekir. Bu hastalar, tatlı alımını en az düzeye indirmeli, hafif olan sütlü tatlıları tüketmelidirler. Kalp, tansiyon ve diyabet hastalarının, her dönem olduğu gibi Kurban Bayramı süresinde de ilaçlarını aksatmamaları, fiziksel egzersizlerine devam etmeleri gerekmektedir” ifadelerini kullandı.