Kalp Krizinin Belirtileri Nelerdir?

kalp krizi belirtileri nelerdir

KALP KRİZİNİN BELİRTİLERİ NELERDİR?

Herhangi bir şekilde kalbimizi besleyen atardamarlarda ani tıkanıklık veya daralma kritik seviye geldiği zaman ki  bu genelde %70 ve üzeridir, krizin belirtileri başlıyor nedir bunlar? Hepinizin çok iyi bildiği göğüs ağrısı ama bu ağrı hareket etmekle üzerine dokunmakla, basmakla artan veya azalan geçen bir ağrı değil yani eklem ağrısı kas ağrısı değil. Bu baskı tarzında insanın üzerine bir ağırlık oturmuş gibi bir baskı tarzında olabiliyor veya yanma tarzında olabiliyor veya hiçbir şekilde şeker hastalarında olduğu gibi belirti vermeden sessiz bir şekilde enfarktüs geçirebiliyor hasta.

Peki, bu ağrı ne kadar sürüyor bu baskı ve yanma tarzındaki ağrılar genellikle 3-5 dakika sürüyor. 3 dakikanın altında olmuyor. 10-15 dakikaya bazen yarım saate kadar uzayabiliyor ve bu ağrılar dinlenmekle istirahatle veya kalbin damarları genişletici ilaçlarla toparlayabiliyor geçebiliyor. Hastalarımızın sol kolunun iç kısmına avuç içinden omuzuna kadar boylu boyunca, sırtına, çenesine, boynuna mide bölgesine, anlattığım tarzda ağrılar yayılabiliyor. Sadece göğüs bölgesinde olmuyor bu ağrılar veya aynı anda birçok bölgede olabiliyor veya tek bir bölgede özellikle sol kolun iç tarafına yayılan uzanan en çok görülen ağrılar şeklinde olabiliyor. Yani kişisel farklılıklar olabiliyor ağrının lokasyonu ve formu ile ilgili. Peki, bunun dışında ne olabiliyor? Kalp krizi esnasında hastalarımızda mide bulantısı kusma terleme ve nefes darlığı gelişebiliyor. İşte böyle bir durumda sessiz enfarktüs dediğimiz yani şeker hastalarının kalp krizi nasıl belirti veriyor? İşte göğüs ağrısı olmadan nefes darlığı terleme bulantı ve kusma halinde ve tansiyon düşüklüğü eşlik ettiği durumlarda hastalarımızın ve yakınlarının çok bilinçli ve uyanık olması gerekiyor. Bütün bunlara ölümcül ritim problemleri ve çarpıntılar da eşlik edebilir.

Kalp Krizine Götüren Risk Faktörleri Nelerdir?

Sevgili dostlar selamlar

Yeni bir konu ile yine birlikteyiz. Bugünkü konumuz kalp krizi ve kalp krizinin komplikasyonları.  Çok ciddi komplikasyonları var kalp krizinin. Neden 2 hafta boyunca bu konuyla ilgili bu konunun üstünde durduğuma gelince biliyorsunuz covid salgını nedeni ile şimdiye kadar ülkemizde 8 binin üzerinde bir vefat var, ölüm var ve bu sayı giderek artıyor fakat benim üzerinde ısrarla vurguladığım belirttiğim konu kalp krizi kaynaklı ölümler corona’nın nerdeyse 10 katı. Kabaca ülkemizde her sene 500 bin vefat oluyor, can kaybı oluyor bu 500 binin yüzde 40 yani 200 bin kadar vefat dolaşım sistemi kaynaklı yani kalpteki bir pıhtının beyine atıp felç geçirmesi veya beynimizdeki damarlardaki doğumsal kaynaklı nedenlerle felç geçirmesi sonucu veya böbrek damarlarındaki rahatsızlıklar nedeni ile hastalarımız kaybediliyor ve bu 200 binin de yaklaşık yüzde 40’ı nerdeyse 80 bin 90 bin kadar ölümde maalesef kalp krizi sonrası gerçekleşiyor, evet neden gerçekleşiyor bu ölümler, önlenebilir mi ?

KALP KRİZİNE GÖTÜREN RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR?

Evet neden gerçekleşiyor bu ölümler ? Maalesef ülkemizdeki en büyük neden sigara içiciliği tütün bağımlılığı. Sadece sigara olarak bakmayın işte purosundan piposuna kadar kahvelerdeki tütün kullanımına kadar nargilesine kadar etken olabiliyor. O nedenle Elimizde olan en azından risk faktörlerini azaltabilirsek bu 80- 90.000 ölümü de azaltabiliriz. Bakın covid nedeniyle 10-15 bin ölüm bekleniyor 1 senede ama kalp krizi nedeniyle kaybettiğimiz canlar bunun 10 katı neredeyse, yüzbinleri konuşuyoruz. Dünyada en çok öldüren hastalık maalesef kalp ve dolaşım sistemi kaynaklı hastalıklar ve kanseri geçmiş durumda. Kalp krizinin nedenleri ise söylediğimiz sigara bağımlılığı sigara içiciliği bu önlenebilir bir risk faktörü ikincisi şeker hastalığı yine bu da kontrol altına alınabilir, 150 miligram desilitrenin  mutlaka altında tutulması gerekiyor şekerin. Üçüncü bir neden yüksek kolesterol dördüncü neden tansiyon hastalığı bir başka neden de statik bir hayat yani durağan bir hayat yani hayat tarzımızı mutlaka durağandan hareketli bir forma sokmamız gerekiyor. Bunun için ne yapacağız, en az haftada 3 kez yapabildiğimiz kadar dışarı çıkıp açık havada egzersiz yapacağız, yürüyeceğiz. Böyle bir imkanım yok diyenlere pratik bir bilgi vereyim varsa her gün arabanızı kendiniz yıkayın, yeterli egzersiz yapmış olursunuz.

Risk faktörlerini saydık, önleyebileceğimiz kontrol altına alabileceğimiz risk faktörlerinin sonuncusu stres faktörü. Stresle mücadele biraz ruh sağlığını da ilgilendiriyor ve etkiliyor o nedenle profesyonel bir desteğin faydası olur zararı olmaz. Bir de hiçbir şekilde kontrol altına alamayacağımız ailevi, genetik risk faktörü var ki buna müdahale edemiyoruz. Bu alın yazısı dediğimiz hadise. Peki şimdi kalp krizi nasıl oluşuyor? Biraz da bundan bahsedelim. Vücuttaki diğer organların olduğu gibi kalbimizi de besleyen kendi damarları var. Bu damarlardan özellikle kalbe temiz kan sağlayan atardamarlarda demin saydığım risk faktörleri nedeniyle bazı kireçlenmelerin yaptığı daralmalar veya kolesterol plaklarının yerinden kalkması nedeniyle damarda tıkanmalar meydana gelebiliyor. İşte bu tıkanmalar neticesinde kalp kası oksijensiz kalıyor, beslenemiyor ve zarar görmeye başlıyor.

Burada saniyelerin, dakikaların çok büyük önemi var. Bunun nedeni kalp kası öldüğü zaman kendini onaramıyor, yenilenemiyor. Kriz esnasında ani ölümler de olabiliyor. İşte bu nedenle kalp krizinin belirtilerini vatandaşlarımızın çok iyi bilmesi gerekiyor.

Bypass Ameliyatı Kalp Krizinin Komplikasyonlarından Korur Mu?

Bypass ameliyatı

BYPASS AMELİYATI KALP KRİZİNİN KOMPLİKASYONLARINDAN KORUR MU?

Kalp krizi geçirmeden önce ameliyat yaptırma şansını yakalamış olabilirsiniz. Kritik darlıklar olduğu için yaşam kalitesini ve ömrü uzattığı bilimsel olarak kanıtlandığı için bu ameliyat yapılmıştır. Baypas yapıldıktan sonra da eğer hastalarımız kendisine dikkat etmezse sigara içmeye devam ederse, kan basıncını, kolesterolünü ve kan şekerini takip etmezse baypas yaptırmış olsanız bile bu damarlar tekrar tıkanarak yeni bir kalp krizi ile yeni sorunlarla karşılaşabilirsiniz. Baypaslı bir kişi Kalp krizi geçirdikten sonra demin söylediğim 4 komplikasyonla karşılaşma riski maalesef vardır.

KALP SAĞLIĞI İÇİN NE ZAMAN KONTROLE GİTMELİYİM?

Özellikle ailesinde risk faktörü olan hastalarımız erken kontrole gidecekler. 30-35 yaşından sonra kolesterol, kan şekeri ve kan basıncını kaydedip kontrol altında tutulmasında fayda var. Tütün kesinlikle kullanmayacak, senelik kontrollerine giderek laboratuar tetkiklerini yaptırmaları gerkiyor. Kolesterol vücut için faydalı bir yapı taşıdır onun da belli bir seviyede bulunması gerekiyor ama normalin üzerinde bulunduğu zaman kalp damarlarında kireçlenmeler tıkanmalar veya plakların kopması ile ciddi kalp krizlerine neden olabiliyor.  Bu ilaçların faydası kanıtlanmış ve ispatlanmıştır. Bilimsel olmayan yazılarla ve kendini diyetisyen olarak lanse eden insanların sözlerinden lütfen uzak durun bilime kulak verin.

 

KALP KRİZİ SONRASI KORONER BYPASS AMELİYATINDA ROBOTİK CERRAHİ KULLANILIYOR MU?

İman tahtasını kesmeye gerek kalmadan sol memenin altında küçük bir kesi yardımı ile atan kalpte koroner bypass ameliyatını Da Vinci robotu yardımı ile gerçekleştiriyoruz. İman tahtası kesilmediği için iyileşme süresi çok hızlı oluyor ve ağrı şikayetleri daha az oluyor. Hastalar 1 gün yoğun bakımda 3 gün serviste kalıp hastaneden taburcu olabiliyor. Hastalarımız ameliyattan 1-2 hafta sonra sosyal hayatlarına, gündelik işlerine ve cinsel hayatlarına sorunsuz başlayabiliyorlar. Hastalarımıza, ameliyattan önce yaptığınız bütün faaliyetleri yapmanızda bir sakınca yok diyerek taburcu edebiliyoruz. Konvansiyonel yani klasik yöntemle iman tahtasını keserek yapılan ameliyatlarda bu süre iki ayı bulabiliyor. Uygun hastalarda robotik cerrahinin konforunu ve rahatlığını bypass olacak hastalarımıza yaşatmak dileği ile Sağlıcakla kalın.

Kalp Hastalarına Kurbanda Kırmızı Et Uyarısı

Kalp hastalarının beslenme düzenini bozmadan ve aşırıya kaçmadan Kurban Bayramı’nda et yiyebileceğini söyleyen Kalp Cerrahı Prof. Dr. İhsan Bakır, aşırı miktarda yağlı et tüketiminden kaçınılması uyarısı yaptı.

Koroner kalp hastalığı olan veya genetik yatkınlığı olan kişilerin kırmızı eti kontrollü tüketmeleri gerektiğini belirten Prof. Dr. İhsan Bakır hastaların yeterince bilinçli davranmadığını ve önemli sağlık sorunlarına davetiye çıkarıldığını söyledi. Bakır, şunları söyledi: “Yağlı ette doymuş yağlar fazla miktarda bulunmaktadır. Alınan yüksek miktarda et ilaveten tuzlu olarak tüketilmişse kalp damar hastalığı, diyabet ve hipertansiyonu olanlarda sorun oluşturmaktadır. Bu dönemlerde yağlı ve tuzlu et tüketimine bağlı kalp rahatsızlıklarından acil servislere birçok başvuru olmaktadır. Koroner kalp hastalığı olan diyabetik ya da hipertansif hastaların Kurban Bayramı’nda miktar olarak az ve özellikle yağsız etleri tercih etmeleri onların sağlığı açısından daha faydalı olacaktır.”

Kamu Hastaneleri Birliği Çekmece Bölgesi Genel Sekreterliği kurban bayramı öncesi kalp hastalarının et tüketimi ile ilgili açıklama yaptı. Kurban Bayramı’nda kırmızı et tüketiminin oldukça fazla olduğunu ve bayram sonrasının acil servislere kalp damar hastalarının sık müracaat ettikleri günler olduğunu vurgulayan Çekmece Bölgesi Genel Sekreteri Prof. Dr. İhsan Bakır, özellikle, yüksek tansiyon, kalp damar hastaları, tuzlu ve yağlı kavurma ürünlerinden uzak durulması tavsiyesinde bulundu. Fazla miktarda kırmızı et ve iç yağı tüketimi koroner kalp hastalarının durumunu ağırlaştırdığına ve semptomları alevlendirdiğine dikkat çeken Bakır, “Tuz ve iç yağın aşırı tüketilmesi artan tansiyon atakları, nefes darlığı, göğüs ağrısı gibi şikayetlerle, ağır ve sıkıntılı hastalık tabloları ile hastanelere başvuruları artıracaktır. Kurban bayramlarında, sakatat denilen, kurbanın, karaciğeri, dalağı, böbreği ve mumbarları yoğun kolesterol içeriği nedeniyle kalp hastalarına yedirilmemelidir. Ancak kalp ve damar hastalarının az tuzlu ve az yağlı veya eti haşlama olarak ve az miktarda tüketmelerinde bir sakınca yoktur. Kavurma yenecekse de az yağlı ve az tuzlu olmasına dikkat edilmelidir. Ateşe direk maruz kalmış, yanmış, katranlaşmış ette kanser riski vardır. Bu bakımdan eti pişirirken dikkat etmeliyiz. Et tüketirken, yeşillik, taze salata gibi antioksiden besinlerin , etin olası zararlarını önleyebileceği unutulmamalıdır” diye konuştu.

Kalp hastaları ölçülü olmak kaydıyla kurban bayramında pişirilen etten rahatlıkla tüketebileceğini söyleyen Prof. Dr. İhsan Bakır, “Balon stend yaptığımız hastalar taburcu olduktan sonra çok yağlı ve çok yoğun olmamak kaydıyla et tüketebilir. Kalp yetmezliği olan hastalarımız yine tuzlu olmamak kaydıyla kurban etinden tüketebilirler. Bypasslı hastalarımız da hastaneden çıktıktan sonra yine kurban etini rahatlıkla tüketebilirler. Tabii haşlama gibi daha tuzsuz tüketilmesi daha zararsız olabilir. Tansiyon hastaları da tuzsuz olmak kaydıyla kurban etinden rahatlıkla yiyebilir. Diyabet, kalp ve tansiyon hastalarının aşırı tatlı tüketimine dikkat etmesi gerekir. Bu hastalar, tatlı alımını en az düzeye indirmeli, hafif olan sütlü tatlıları tüketmelidirler. Kalp, tansiyon ve diyabet hastalarının, her dönem olduğu gibi Kurban Bayramı süresinde de ilaçlarını aksatmamaları, fiziksel egzersizlerine devam etmeleri gerekmektedir” ifadelerini kullandı.